KİTAP TANITIMLARIM 17.

 


“EDEBİYATTA DOĞAÜSTÜ KORKU” (Supernatural Horror in Literature) – H.P. Lovecraft, Laputa Y., 93 s., 1. Baskı, 2018.

Soyağacım burada aslında! Lovecraft’tan gotik-korku edebiyatı kronolojisi ve yorumlaması! Üstat, 90 sayfada bize bu türü ve bu türde üretenleri ne kadar yakından ve detaylı takip ettiğini gösteriyor. Üstelik karşılaştırmalı ve eleştirel bir bakış açısıyla…

Kitap, Nibelungen, Beowulf, Edda ve Sagalar gibi bu türe ilham veren ilk, kadim örnekler üzerinden başlıyor ve tarihin izinde, yazıldığı günlere kadar geliyor. “Erken Gotik Dönem” adlı bölümde “Faust” ve “Otranto Şatosu” öne çıkıyor. “Gotik Öykünün Zirvesi” adlı bölüm ise “The Monk” ile başlıyor. Bu kitap dışında da “Melmoth” ve “Udolpho”dan bahsediliyor. “Gotik Kurgu Sonrası Dönem”de ise; büyük eser “Frankenstein” ve çok sevdiğim R.L. Stevenson ön planda. Daha sonra “Kıtadaki Hayalet Edebiyatı” adlı bölümden itibaren coğrafi inceleme başlıyor ve o dönemin Avrupa’sında, E.T.A. Hoffman ve Mauppasant gibi yazarlara değiniliyor. Daha sonra, kitapta tek bir yazara ayrılmış tek bölüm geliyor. Kim dersiniz? Elbette Poe. Bu bölüme bayıldım! Akabinde Amerika’da Poe sonrası dönem ve oradan Britanya Adaları’na geçiliyor. Son bölümde de modern zamanlardaki yazarları (o zamana göre modern) tanıtıyor.

Elbette yukarıda yazmadığım çok fazla kitap ve yazar var geçen. Okumadıklarım, hatta ilk defa duyduklarım da oldu. Hepsini not aldım. Ne yazık ki Türkçeye çevrilmemiş kitaplar çok.

Sonuç olarak üstattan üstatları anlatan ve onların eserlerini inceleyen bir kitap… Kaynak kitap olarak kütüphanemde karanlık ışığıyla parlasın!

 SEÇTİĞİM ALINTILAR:

 

* “Günlük yaşamın büyülerinden çok az insan yeterince arınabilmiş ve dış seslenişlere cevap verebilecek kadar özgürleşebilmiştir… Bazen fantezinin meraklı okları, en zor kafaların karanlık köşelerine doğru yol bulur ve ne kadar rasyonalizasyon, reform ya da Freudyen analizler yapılırsa yapılsın, ıssız bir orman veya şömine başından gelen bir fısıltıyla gelen heyecan ortadan kaldırılamaz.”

* “Poe’dan önce korku yazarları; mutlu son, erdemin kazanması, ahlaki bir didaktizm, popüler standart ve değerleri kabulleriyle, çoğunluğun yapay fikirlerinin taraftarlarının yanında yer alarak yazarın kendi duygularını öyküye katma çalışması gibi bazı boş edebi geleneklere uyumluluk iddiasıyla, korkunun çekiciliğinin temellerindeki psikolojiyi anlamadan, sürekli karanlıklarda çalışmışlardır. Öte yandan Poe, gerçek sanatçının temel kişiliksizliğini anlamıştır. Yaratıcı kurgunun işlevinin yalnızca olay ve duyguları olduğu gibi yorumlayıp ifade etmek olduğunu biliyordu.”

Yorumlar

SİZİN İÇİN ÖNERİLEN DİĞER İNCELEMELER