KİTAP TANITIMLARIM 153.

“CADILAR BAYRAMI AĞACI” (The Halloween Tree) – Ray Bradbury, İthaki Y., 135 s., 2. Baskı, 2020.

 

Her yazarın farklı bir tadı var. Korku temalı birçok kitap okuyunca, ürkmekten eğlenmeye, sıkılmaktan heyecanlanmaya kadar farklı duygular yaşanabiliyor. 20. Yüzyıl’ın önemli yazarlarından Bradbury’nin üslubu için sıklıkla “sıcak” ifadesi kullanılır. Kendine özgü sıcak bir tarzda yazdığı bu kitap da özel bir güne, Cadılar Bayramı’na ve onun tarihine projeksiyon tutan, bunu da korku temalı eğlenceli bir gençlik kurgusuyla yapan bir uzun öykü. Bradbury, distopya ve diğer bilimkurgulardan korkuya, bazıları meşhur birçok esere imza atmış bir yazar. Kitap tanıtımlarım yavaş yavaş bir külliyat oluşturmaya başladı. Bradbury’e de ilk kez yer veriyorum, ömrüm yeterse umarım devamı gelir.

Kitapçılarda gençlik kitapları bölümüne rahatlıkla konulabilir bu kitap. 15 yaş civarı… Hani klişedir ama derler ya, hem çocuklar hem yetişkinler için bir kitap diye, tam da öyle bir eser. Korkunun çerçeve tema olarak kullanıldığı hikâyede ana tema Cadılar Bayramı ve onun öncülleri, tarihi. İlginç isimleri olan, kostümlü çocuklar (Tom İskilet, Joe Balbağı vb.) Cadılar Bayramı akşamında dışarıda boş-tekinsiz bir evde toplanırlar ama evde gizemli birisi vardır. Evin arkasında devasa bir ağaç, ağacın dallarında içinde mumlar yanan balkabakları vardır. Kefenyığını olarak kendini tanıtan bu gizemli adam, çocukları alarak içlerinden kaybolan bir tanesini aramak için yolculuğa çıkartır. Bu yolculuk doğaüstü, fantastik bir yolculuktur. Geçmişe, farklı zaman ve coğrafyalara uçarlar. Mısır’dan Yunanistan’a, İngiltere’den Meksika’ya kadar farklı ülkelerin inançlarıyla, mitleriyle iç içe geçmiş özel günlere, Cadılar Bayramı’nın temellerine inerler. Osiris, Samhain, El Dia De Los Muertos, Ortaçağ Cadıları… Kısa bir dinler tarihçesini de içerir çocukların öğrendikleri, şahit oldukları…

Kısa, basit cümleler kullanmış yazar. Aralara şarkılar, tekerlemeler yerleştirmiş. Devinim hiç durmuyor, sürekli hızlı bir hareket halinde kitap. Şimşekler çakıyor, ölüler mezarlarından kalkıyor, dünya yanıyor, çocuklar uçuyor koşuyor… Bu olaylar korkutucu değil de bir çizgi film, bir Scooby Dooby atmosferinde veriliyor. Nedense hep gözümde bir animasyonda canlandırdım kitabı ki sanırım varmış da ama izlemedim. Kısa, hızlı, eğlenceli bir kitap. Ancak alta serpiştirilmiş bir gerçek korku var görmesini bilene, o da modern dinlerin, uygarlığın eski kültürleri, inançları yok etmesi. Özellikle Hıristiyanların Paganizmi parçalaması… Her gelen kültür bir öncekini hem yok edip hem ondan bir şeyler çalıyor ne de olsa…

Özel bir güne, Cadılar Bayramı’na yazılmış bu uzun öyküyü bir çırpıda keyiflice okuyabilirsiniz. Ancak, ciddi bir atmosfer, ağır bir gerilim arıyorsanız bir sonraki tanıtımımda görüşmek üzere.

 

“İşte çocuklar, gördünüz mü? Tanrılar tanrıları izliyor. Romalılar druidleri kestiler, meşelerini. Ölüm Tanrılarını, güm! Aşağıya! Ve yerine kendi tanrılarını koydular, ha? Şimdi Hıristiyanlar geldi ve Romalıları kestiler! Yeni sunaklar, çocuklar, yeni tütsüler, yeni isimler…”

Yorumlar

SİZİN İÇİN ÖNERİLEN DİĞER İNCELEMELER