KİTAP TANITIMLARIM 179.

“KRONİK ARGONAUTLAR – KARINCALAR İMPARATORLUĞU” (The Chronic Argonauts – Empire of the Ants – In the Abyss) – H. G. Wells, Laputa Y., 78 s., 1. Baskı, 2020.

 

“Ormanda insan, sık rastlanmayan davetsiz misafirdi en fazla.”


6 yaşında falandım. Tek kanal, siyah beyaz TV vardı o zamanlar. Bir korku filmi izliyordu annemle babam. Karıncalar insanlara saldırıyordu. Çok korkmuştum, zihnimde yer etti. Uzun yıllar sonra o filmin bir öyküden uyarlandığını öğrendim. İşte söz konusu öykü “Karıncalar İmparatorluğu”, şu an tanıtacağım kitapta yer alıyor.

Sevdiğim bir yazar olan Herbert George Wells, 1866 İngiltere doğumlu. Jules Verne ile birlikte bilimkurgunun öncülerinden. Yalnızca bilimkurgu değil, korkudan tutun tarih, siyaset gibi farklı alan ve tarzlarda çok sayıda eseri, öyküleri-denemeleri-incelemeleri-romanları var. Hatta Atatürk bile Nutuk’ta bahseder kendisinden. Sinemaya da çok kez uyarlanmış meşhur bazı eserlerini mutlaka okumasanız bile duymuşsunuzdur: Görünmez Adam, Dünyalar Savaşı, Zaman Makinesi, Dr. Moreau’nun Adası vs. devasa eserler bunlar… Tanıtımlarımda biraz gecikmiş bir isim, umarım ilerde ömrüm yettikçe daha fazla yer veririm. Şu ana kadar kolektif bazı kitaplarda yer alan öykülerinden bahsetmiştim tanıtımlarımda. Şu an elimdeki kitapta yazarın ağır toplarından olmasa da öncü bazı öyküler yer alıyor.

Laputa tarafından yayımlanan kitapta yazarın 3 öyküsü yer alıyor: Kitabın ön kapağında yer alan “Kronik Argonautlar” ve “Karıncalar İmparatorluğu” ile birlikte, “Derinlerde” adlı hikâye… Bilimkurgu-gizem-gerilim tarzındaki hikâyelerden karıncalı olana korku etiketini de eklemek gerekir. Yazarın erken dönem işleri bunlar. “Kronik Argonautlar”, meşhur “Zaman Makinesi” romanından 7 yıl önce yazılmış ve bu romanın öncülü olduğu açıkça görülüyor. Zira aralarında benzerlik fazla. Hatta bunun zaman yolculuğunu konu alan ilk öykü olduğunu okumuştum. “Karıncalar İmparatorluğu” ise insanın doğaya egemen olma hayalini yıkan bir evrim hakkında. “Derinlerde” ise okyanusun dibine inmek için geliştirilmiş bir cihaz ve orada yapılan şaşırtıcı bir keşfi konu ediniyor.


DİKKAT! SPOILER BAŞLANGICI!

“Kronik Argonautlar”da üçüncü şahıs bir anlatıcı, gizemli bir mucidin Galler'in içe dönük bir kasabasına gelişini anlatıyor. Moses Nebogipfel adlı bu kişi, eski sakinlerinin ölümünden sonra bakımsız kalan bir evde ikamet eder. Yöre halkı, Nebogipfel'in evdeki faaliyetlerinden endişelenir ve onun büyücülük yaptığından şüphelenirler. Sonunda mucidin "şeytani" atölyesine saldırırlar. Nebogipfel, daha sonra bir zaman makinesi olduğu ortaya çıkacak olan Argo adlı cihazla, sempatik Rahip Elijah Ulysses Cook ile birlikte kaçar. İsimsiz anlatıcı daha sonra, üç haftadır kayıp olan sersemlemiş Rahip Aşçı'yı keşfeder. Cook daha sonra ikinci bir anlatıcı olur ve ortadan kaybolduğu geceyi ve Nebogipfel ile zaman içinde bir dizi müteakip macerayı geri dönüşle anlatır. Nebogipfel'in geçmişe gidip evin önceki sahiplerini öldürdüğü, böylece evin harabeye dönmesine neden olduğu ve onu bugünkü deneyleri için işgal etmesine izin verdiği bir zaman döngüsü ortaya çıkıyor.

“Karıncalar İmparatorluğu” ise Amazon’daki Badama kasabasının sakinlerine "bir karınca vebasına karşı" yardım etmesi için savaş teknesi Benjamin Constant'ı alması emredilen Brezilyalı kaptan Gerilleau'yu konu alıyor. Hikâyenin büyük bir bölümünün onun bakış açısından anlatıldığı Holroyd adında bir mühendis kaptana eşlik ediyor. Üst düzey zekâ geliştirmiş ve bunu alet yapmak ve saldırganlığı organize etmek için kullanan büyük bir siyah karınca türüyle karşılaşıyorlar. Badama'ya varmadan önce Kaptan Gerilleau, iki denizciyi öldüren ve sakat bırakan karıncalar tarafından ele geçirilen bir kano ile karşılaşıyor. Kaptan Gerilleau, ikinci komutanı Teğmen Cunha'yı gemiye gönderdikten sonra, karıncalar ona saldırıyor ve görünüşe göre zehirlenmiş olarak acı içinde ölüyor. Ertesi gün, kanoyu yaktıktan sonra, Benjamin Constant Badama'ya ulaşıyor. Kasaba terk edilmiş ve tüm sakinleri ölmüş ya da dağılmış durumda. Karıncalardan ve zehirlerinden korkan Yüzbaşı Gerilleau, kasabayı ateşe veriyor. Daha sonra emirler doğrultusunda geri dönüyor. Son kısımda ise, Holroyd'un yetkilileri karıncalar hakkında "çok geç olmadan" uyarmak için İngiltere'ye döndüğünü okuyoruz.

“Derinlerde”, özel olarak tasarlanmış bir metal kürede okyanus yatağına yapılan bir yolculuğu anlatıyor; içindeki kâşif insan benzeri yaratıkların uygarlığını keşfediyor. Elstead adlı kâşif, bir insanın çok derinlere seyahat edebileceği ve okyanus yatağındaki yaşamı gözlemleyebileceği bir cihaz icat ediyor: yaklaşık dokuz fit çapında, muazzam basınca dayanması amaçlanan çelik bir küre. Küreye bir kabloyla bağlanan ağırlıklar onu okyanus yatağına indiriyor. Kâşif, küredeki pencereden gözlemler yapıyor. Bir saat mekanizması kabloyu belirli bir süre sonra kesecek ve suyun kaldırma kuvveti onu tekrar yüzeye çıkaracaktır. Küre, bir gemiden suya indiriliyor. Ancak, gemideki mühendislerin, derinlerdeki yüksek basınç nedeniyle, kürenin dayanması ve Elstead'in hayatta kalma olasılığı hakkında şüpheleri var. Küre suya indirildikten sonra ise, planlandığı gibi geri dönmüyor. Gemi mürettebatı küreyi beklerken zaman geçiyor, gece yarısı oluyor ve artık en kötüsünden korkuyorlar; sonra kürenin yeniden ortaya çıktığını görüyorlar. Sonunda şafak vakti küreden kâşifi çıkartıyorlar. Elstead, iyileştikten sonra, kürenin beklenmedik bir şekilde ısındığı, birkaç dakika süren olaylı alçalmayı anlatıyor. Deniz yatağında, olağandışı balık ve omurgasız türlerini gözlemledikten sonra, tuhaf bir omurgalı hayvan görmüş. Yüzünün dikey eğimi, ona olağanüstü bir insan benzerliği vermiş. Bu iki ayaklı; neredeyse küresel gövdesi, iki kurbağa benzeri bacak ve uzun kalın bir kuyruktan oluşan bir “tripod” üzerinde dengede duruyormuş. Bu yaratık, diğerleriyle birlikte, küreyi şehirlerindeki bir tür sunağa götürmüş; sakinler Elstead'in önünde secde etmiş ve ilahiler söylemişler. Bunu birkaç saat boyunca gözlemlemiş, sonunda kablo kopmuş ve küre yüzeye geri dönmüş. Anlatıcı, böyle bir medeniyetin oldukça mümkün olduğunu düşünen seçkin bilim adamlarıyla konuşuyor; ancak onlar tarafından, “sulu gökyüzünün gizemli karanlığının dışında feci bir şekilde ölmeye alışkın, garip, meteorik yaratıklar olarak bilinmeliyiz. Ve sadece biz kendimiz değil, gemilerimiz, metallerimiz, cihazlarımız, gecenin içinden onlara yağmur olarak yağmamalı”. Elstead, deneyimini asla yazmıyor; kürede iyileştirmeler yaptıktan sonra bir iniş daha yapıyor, ancak “Zaman Makinesi” romanındaki yolcu gibi, ikinci macerasından geri dönmüyor.

SPOILER SONU!


Her ne kadar bilimkurgu öyküleri olsa da, Wells’te Jules Verne’deki bilimsel ve teknolojik olasılık odaklı bakış açısından ziyade, sosyal meseleler alt metinlerde cirit atar. Zamanı kontrol etme, geçmişte ve gelecekte onu değiştirme isteğimiz; zamanı anlama çabamız, şüphesiz ki “Kronik Argonautlar” ve devamındaki asıl eser “Zaman Makinesi”nin ana temasıdır. “Karıncalar İmparatorluğu”nda ise doğaya ve diğer canlılara hükmetme, kendi türümüzü dünyanın hâkimi görme dürtü ve fikirlerimizin evrimin bir cilvesiyle alaşağı olabileceğinin altı çizilir. Karıncalar gibi önemsiz ve küçük gördüğümüz canlılar, aslında disiplinli ve çalışkan karakterleriyle, zekâlarıyla, evrimsel ani bir gelişim sonucu belki de bizim imparatorluğumuzu ellerine geçirebilirler. Hayvanları bırakın hatta Amazon’da geçen öyküde, beyaz insanın koloniler kurarak ve köleleştirerek kendi türü içerisinde “farklı” gördüklerini bile ezmesinin metaforları yansımakta. “Derinlerde” hikâyesinin yazıldığı zamanlarda ise derin deniz araştırmaları sürmekteydi, günümüzdeki kadar oralar hakkında bilgimiz mevcut değildi. Wells, evren ölçeğinde olduğu gibi, gezegenimiz ölçeğinde de bilmediğimiz gelişmiş türler ve medeniyetler olabileceğini, bizim her şeyin imparatoru olmadığımızı düşünüyor.

Sonuç olarak, Wells’i okuyun diyorum. Bilimkurgu, distopya, gizem-gerilim, korku başta olmak üzere ne tarz kitaplar okursanız okuyun Wells’te size göre bir şeyler bulacağınızı düşünüyorum. Bu kitaptaki öyküler, ana eserlerinden değil ama öncüllerden; bir yerlerden başlamak adına tavsiye olunur.    

Yorumlar

SİZİN İÇİN ÖNERİLEN DİĞER İNCELEMELER