KİTAP TANITIMLARIM 104.

“KURT ADAM BATIL İNANCININ KÖKENİ” (The Origin of the Werewolf Superstition)- Caroline Taylor Stewart, Laputa Y., 64 s.

 

“İnsanın yaratmış olduğu mitler, basit gerçek olaylardan çıktı.”

 

Laputa’dan yine ilgi çekici bir kitap. ABD’li bir dilbilimcinin 1906 yılında yazdığı 15 sayfalık bir makale aslında. Kitabın geri kalanı ise bu makaleye düşülmüş notlardan oluşuyor. Dolayısıyla neredeyse okuduğunuz her cümleden sonra notlara gidiyorsunuz. Bu durum biraz zorlaştırıyor okumayı.

Vampirlerle ilgili çok okudum ama yine tüm tekinsiz kurgu, mit, masal sevenlerin (benim gibi) ilgisini çeken varlıklardan birisi olan kurt adam hakkında dilimizde pek hatırlamıyorum okuduğum kitap. Bu makale o açıdan ilgi çekici oluyor. Aslında vampirlerden bile çok daha eskiye dayandığını gördüm kurt adamın. Mitlerden başlıyoruz ama esas yaygın olduğu dönem orta çağa denk geliyor. Amerika yerlilerinden, Rusya’ya, Doğu ve Kuzey Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada yaşamış bu inanış aslında gerçekten kurtların da yoğun yaşadığı bölgelerde daha fazla görülmüş. Örneğin Afrika’da Aslan gibi yırtıcılar daha fazla kullanılırken Japonlarda tilki görülüyor gibi…

Eskiden insanların yiyecek bulmak ve vahşi hayvanlarla savaşmak için aslında hayvan kürkleri giyip gizlenmesine dayanıyor köken. Daha sonra tuzak kurmak için hayvanların hareketlerinin taklit edilmesi danslara, oradan da ayinlere dönüşmüş. Sonraları ise savaşlarda insanüstü eylemleri sembolize ederek düşmanları korkutmak için kurt kıyafetleri giyilmiş. Böylelikle ilk kez insanlar, insanüstü güce veya özelliklere inanmaya başlıyor. Düşünsenize, tamamen kurt kıyafetleri giyen bir grup gelip köyünüze saldırıp yakıp yıkıyor ortalığı. Böylelikle söylenceler, efsanevi öykülerin ortaya çıkmasına neden olmuş. Tabii işin içine büyücülük de giriyor.

Önemli bir korku figürünün kökenini merak edenler için bir çırpıda okunacak bir makale. Kitapta birkaç tane gravür ve tasvir de var kurt adamlarla ilgili.

 

SEÇTİĞİM ALINTI:

“En eski doğa dinlerinde ölüm tanrısı ve kış, kurt olarak tasvir edilmişlerdir. O zamanın rahipleri kurtların kürkünü taşırlardı ve halkın inancına göre tanrı olarak kabul edilen o hayvanlara dönüşebiliyorlardı. Hızıyla, kavgacılığıyla tanınan kurt, uzun yolları bir çırpıda bitirir ve rakiplerini alt etmekte üstüne tanınmaz. Bu yüzden tanrılar ve sihre yeteneği olan insanlar böyle amaçlar için kurt şekline bürünürler. Kurdun doğasında tehlikeli olmak vardır ve bu yüzden şeytani olarak düşünülür. Konu kurt adamlara gelince, bu öldürme ve yıkım arzusu yine ön plandadır.”

Yorumlar

SİZİN İÇİN ÖNERİLEN DİĞER İNCELEMELER