KİTAP TANITIMLARIM 133-136.

 

SHERIDAN LE FANU Öyküleri:

 

 

“KORKU HİKAYELERİ I”, 136 s; “KORKU HİKAYELERİ II”, 140 s, Maviçatı Y., 2017.

 

“KORKU HİKAYELERİ – ŞEYTANIN EVİ”, Eftalya Y, 240 s., 2017.

 

“KARANLIKLAR PRENSESİ VAMPİR CARMILLA”, Beyaz Balina Y., 283 s., 2000.

 

“Bu korkunç ve tarifsiz suç ve ölüm simgesi yanımdan geçerken benim hareket etme veya kaçma kabiliyetim bir cesedinkinden fazla değildi.”

 

Bu tanıtımlarımda size yazar Le Fanu’yu tabii ki anlatacağım ama ek olarak ülkemizde yayıncılık, sevdiğimiz yazarın ismini her gördüğümüz kitaba hemen atlamak gibi konulardan da bahsedeceğim. Tanıtımımda aynı yazarın ismi olan 4 farklı kitap yer almasına rağmen içerikleri karşılaştırdığımızda bunların hepsini almamıza gerek olmadığı sonucuna varıyoruz. Zira tam olarak birbirinin kopyası olanlar var.

1814 doğumlu İrlandalı yazar, edebiyattaki ilk femme fatale figürü, vampir klasiği “Carmilla” öyküsüyle bilinir. Ben bu öyküyü, daha önce Can Yayınları’nın Gotik Edebiyat Seti içerisinde tanıtmıştım. Orada tek öykü olarak basılmıştı kitap. Bu tanıtımımda aslında Beyaz Balina’nın kitabına yer verecektim sadece ama diğer kitapları da dâhil ettim. Yazar, Carmilla’nın yanı sıra hayalet öyküleriyle de bilinir. Hatta önde gelen hayalet öykücülerindendir. Bu tanıtımımda kitaplar içerisinde yer alan bu tarz öyküleri anlatacağım. Carmilla’yı geçeceğim yani.  

M.R. James, en iyi hayalet öykücüsü olarak bahseder Le Fanu’dan ve kendisi de Dickens’ın yanında bu yazardan etkilenmiştir. Ancak, James ile Le Fanu’nun hayalet öyküleri arasında farklar vardır. James’in hayaletleri ve diğer korkunç yaratıkları hem öyküdeki ana karakterleri hem de okuyucuyu korkutmak için vardırlar. Ana korku nesneleridirler. Çoğunun geçmişindeki hikâyeler önemsizdir. Dehşetli sahneler yaratmak amacıyla görünürler. Le Fanu’da ise tekinsiz mekânlar, evler asıl korku nesneleridirler. Bunların atmosferini hissedersiniz. Yazar betimlemelerini iyi yapar bu mekânların. Hayaletler de genelde büyük bir hayvan olarak bedenleşirler ya da hayalet değil de Şeytan yer alır öykülerde. Kadim halk anlatıları ve geçmiş olaylar önemli yer oynar kurgularda. Hayaletlerin hikâyeleri önemlidir. Hatta bazı öykülerde başlarda yaşayan bir insanın, öykü ilerledikçe ölümünden sonraki hayaleti dolaşır ortalıkta. Bazen de yaşanan korkunç bir sırrı ortaya çıkarır bu hayalet ki bu günümüz hayalet temalı kurguların sıklıkla kullandığı bir yapıdır.

 

Öyküleri anlatmadan önce kitapların içeriğinin listesini vererek başlayayım:

 

1.      KARANLIKLAR PRENSESİ VAMPİR CARMILLA:

I.   Karanlıklar Prensesi Vampir Carmilla

II.  Aungier Caddesindeki Bazı Garip Olayların Açıklamaları

III. Bay Toby’nin Vasiyeti “Bir Hayalet Öyküsü”

IV. Madam Crowl’un Hayaleti

V.  Sör Dominick’in Şeytanla Pazarlığı “Bir Dunoran Efsanesi”

VI. Şeytan Dickon

 

2.      KORKU HİKÂYELERİ-I:

I.   Ve Bir Ve İki Ve Üç (Anonim)

II.  Belirsiz Kamera – Basil Cooper

III. Madam Crowl’un Hayaleti

IV. Bay Justice, Harbottle

 

3.      KORKU HİKÂYELERİ-II:

I.  Karanlıklar Prensesi Vampir Carmilla

II. Aungier Caddesindeki Bazı Garip Olayların Açıklamaları

 

4.      KORKU HİKÂYELERİ- ŞEYTANIN EVİ:

İçerik, “KARANLIKLAR PRENSESİ VAMPİR CARMILLA” kitabıyla birebir aynı.

 

Gördüğünüz gibi eğer elinizde ilk kitap varsa, 4 ve 3’ü almanıza gerek yok. Ya da 4 varsa 1 ve 3’ü… Siz yine de bulursanız 1’i alın. Çünkü diğer kitaplarda 1 ile ortak olan öykülerin çevirileri birebir aynı durumda. Şimdi bu olayı sorgularım. Beyaz Balina’nın (1) kitabı 2000 ve diğer yayınevleri 2017 baskıları olduğuna göre bir (ç)alıntı söz konusu. Hadi Maviçatı’nın kitaplarında (2 ve 3) çevirmen adı falan yazmıyor ama Eftalya’nın (4) kitabında çevirmen ismi de var. Zaten 1 ile birebir içeriği aynı bu kitabın. Sadece son öykü 1’de “Şeytan Dickon” adındayken burada “Şeytanın Evi” olarak değiştirilmiş. Başka bir fark yok. Hiçbir çevirmen harfi harfine birebir çeviremez tüm öyküleri. Şimdi soruyorum 4’teki çevirmen Çağlar Aydınoğlu nasıl 1’deki çevirmen Deniz Akkuş ile birebir çevirmiş öyküleri? Bunun yasal olarak sorgulanması gerekir kanımca. Elbette izin alma, telif ödeme ya da aynı yayınevinin başka bir alt dalı olma gibi durumlar varsa bilemiyorum. 4’e kızgınlığım bu kadarla da kalmıyor. Kitapta Sheridan Le Fanu’nun adı geçmiyor kapakta ve hiçbir yerde! Le Fanu’nun adı geçmiyor yahu! Dahası da var! İlk öykü Carmilla ama öykünün de adı yok kitapta! Alt bölümleri olan öykü, direkt ilk bölümün ismiyle giriyor! Pes yani, pes! Kapak tasarımı da çok kötü... Bu kitabı almayın! İçindekiler bölümü dahi yok kitapta. Bu kısım 2 ve 3’te de yok. 2 ve 3 için diğer bir söylemem gereken de yukarıda içeriklerde de görebileceğiniz gibi, Le Fanu’nun öyküleri dışında da 2 öykü barındırıyor olması. Birisi Basil Cooper diye bir yazardan, diğerinde ise Anonim yazıyor sadece. Dolayısıyla ilk kitap, aralarında tek iyi olanı. Hem kitap boyunca klasik korku filmlerinden aralara serpiştirilmiş fotoğraflar ve korku resimleri, figürleri yer alıyor. Bu da okumaya lezzet katıyor.

Öykülerden bahsedeyim şimdi. Öykü dense de novella olan Carmilla’yı geçiyorum. Hayalet öykülerinde olaylar birinci şahıstan anlatılır. Geçmişte yaşanılan dehşet anlatılır. Dolayısıyla daha başından, anlatıcının ölmeyeceğini biliriz. Öyküde, dehşeti duyumsaması için zaten yaşaması gerekir. “Aungier Caddesindeki Bazı Garip Olayların Açıklamaları” adlı öyküde yaşlı bir adamın hayaleti görünür anlatıcıya. Mekânın tekinsizliğine iyi örnek bir öyküdür. Olay örgüsü çok vurucu olmasa da karakterin korkmasına yetecek miktarda tekinsiz sahneler vardır. “Bay Toby’nin Vasiyeti”nde ise hayalet, büyük köpek gibi cismani, hayvani bir varlıktır. Hellhound (cehennem köpeği) figürünün iyi bir örneğidir. Hayaletin hikâyesi ve olay örgüsü bir nebze daha oturaklıdır öyküde. Ancak kurgu olarak en başarılı olan hayalet öyküsü “Madam Crowl’un Hayaleti’dir. Madam Crowl, öykünün başlarında hayattadır. Kurguda ileriki bölümlerde öldükten sonra hayalet olarak görünen bu yaşlı kadın, geçmişte yaşanan korkunç bir sırrı ortaya çıkarır. Günümüz hayalet filmlerine uygun bir senaryoya sahip bu öykü. Serim, düğüm, çözüm kısımları iyi örülmüş. Yaklaşık 50 sayfa uzunluğuyla uzun öykü “Bay Justice, Harbottle” ise idama mahkûm edilen bir yargıcın hikâyesini anlatır. Bu öykünün çerçevesi diğerlerinden daha geniştir. Yine bir hayalet öyküsüdür. Gerçekçi temalar da içerir. Dava, mahkeme, sahtecilik süreçleri gibi yapılar vardır. Olaylar geriye doğru anlatılır büyük bölümde. Uzun yıllar sonra Agatha Christie polisiyelerinde karşılaştığımız meseleleri andıran bazı yapılar içerir kurgu.

Korku kültürünün en temel figürlerinden şeytan da “Sör Dominick’in Şeytanla Pazarlığı” ve “Şeytan Dickon” öykülerinde boy gösterir. İlkinde, anlatıcı taşrada bir gezide yıkık dökük tekinsiz bir mekânda karşılaştığı bir yabancının anlattığı, geçmişte orada yaşanan korkunç olayları dinler. Faustvari bir hikâye karşımıza çıkar. Etik bir çıkarım yapılabilecek öykü, didaktik görünür. 29 Şubat, öyküde kilit rol oynayan bir tarih olarak kullanılır. “Şeytan Dickon” ise kitaplardaki tüm öyküler içindeki en korkuncudur. Kucakta taşınıp dışarıda dere kenarına bırakılma sahnesi tüyler ürpertici bir görüntü çizer.

Le Fanu’nunkiler dışında kalan 2 öyküden “Ve Bir Ve İki Ve Üç” ise vahşi hayvan görünümlü bir varlığın işlediği seri cinayetlerin izini sürer. Anonim olarak geçtiğine göre yazarı belirsizdir. Basil Cooper’dan “Belirsiz Kamera” ise bilimkurgu-gerilim tarzındadır. Tüm şehri, optik bir takım organize sistemle gören bir kamera aslında zamanda yolculuk yaptırmaktadır. Öyküdeki karakter bir intikamın kurbanı olur.

Sonuç olarak klasik korku fanıysanız Le Fanu’nun hayalet öykülerini okumak gerekir. Tekinsiz kurgunun önemli örneklerindendir. Bulabilirseniz Beyaz Balina’nın kitabını edinin derim.

Yorumlar

SİZİN İÇİN ÖNERİLEN DİĞER İNCELEMELER