Kayıtlar

yeraltı edebiyatı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor
Resim
  KİTAP TANITIMLARIM 98. “DERİN UYKU”- Semih Yıldız, Lethe Y., 78 s., 1. Baskı, 2019. “Yüzü tıraşlı sigortalı anatomiye gülümsüyorum.” Kitabın yazarı arkadaşım Semih bunu bana hediye etti ve okumamı istedi. İyi ki de öyle yaptı, teşekkür ederim kendisine.   Aslında daha önce bir şiir kitabı olduğu için bunun da şiir olacağını düşünerek şiir kitabı değerlendirmenin benim için zor olduğunu belirtmiştim fakat öykü olduğunu söyledi. Elbette edebi tarzların keskin ayrımı olmayabiliyor ve bu kitapta da öykü-şiir iç içe. Yeraltı edebiyatı tarzına, özellikle Chuck Palahniuk diline şairane bir bakış açısı katın; Kafka’yı ve distopya-bilimkurgu yazarlarını ekleyin. Semih’in bu kitaptaki üslubunu, tarzını böyle elde edebilirsiniz diye düşünüyorum. Şairliği özellikle cümlelerin edebi seviyesini yukarılara taşıyor ve edebiyat severlere iyi bir okuma deneyimi yaratıyor. Zengin bir dil hem dışsal hem içsel olay ve olguların, gerçekliğin ve gerçeküstülüğün dansını sunuyor bize. 3
Resim
  KİTAP TANITIMLARIM 72. “KÜRKLÜ VENÜS” (Venüs im Pelz) – Leopold Von Sacher Masoch, Çiviyazıları Y., 237 s., 1. Basım, 2001.   “Kölen olmayı istiyorum!”   Çiviyazıları Yayınları’nın “Aykırı Kitaplar” dizisinde çeşitli nedenlerle lanetlenmiş, yasaklanmış ancak edebiyat tarihinde önemli yerleri olan eserlerin yayınlandığı belirtiliyor. O kitaplardan birisi de, mazoşizm kelimesinin kendisinden geldiği Leopold Von Sacher-Masoch’un bu kitabı… Şiddetin bir haz kaynağı olarak benimsenmesi, kadın kişiliğinin bir teşhir aracı olarak kullanılmasının ötesinde baskın yanının vurgulanması, romanın temel temalarını oluşturuyor. Efendi kadın tipini edebiyata ilk kez mal eden ve bunu cinsel hazzın bir biçimi olarak ifade eden ilk yazarmış Masoch. Kendisi de hayatında bir kadınla kölelik antlaşması imzalayıp o şekilde yaşamış, tıpkı bu romanı birinci ağızdan anlatan mazoşist karakter Severin gibi… Şunu belirtmekte fayda var ki, roman pornografik anlamda bir sadomazoşizm görüngülerinin derdinde d
Resim
  KİTAP TANITIMLARIM 26.   “KİNYAS VE KAYRA” – Hakan Günday, Doğan Y., 531 s., 1. Baskı, 2003.   “There’s no plan. That’s the fucking plan!” “Trainspotting” kitabındaki karakter Renton   “Bir meslek, bir kariyer, bir aile seç; ev eşyaları seç, berbat bir evinde üfleyip püfleyerek yumurtladığın veletlerin yanında gebermeyi seç. Hayatı seç. Neden böyle bir şey yapayım ki? Ben hayatı seçmemeyi seçtim.” diyordu. Yeraltı edebiyatında sık rastladığımız bu varoluşsal sorun, ilk kez bir kitabını okuduğum Hakan Günday’ın bu ilk kitabında da temel mesele olarak karşımıza çıkıyor. Başlangıçta birbirinden pek ayıramadığım karakterler, genç yaşta ailelerini terk etmiş, 3 farklı ülkede spontane yaşayan, uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla para kazanan, bolca şiddete karışan tipler. Temelde yaşama, topluma, sisteme ve hemen hemen her şeye uyumsuz, her şeyi eleştiren, nefret yüklü, erdem ve ahlakla ilgilenmeyen, cinayet ve tecavüzden kaçınmayan karakterler. En temel sosyolojik kurum olan aile