KİTAP TANITIMLARIM 184.

“H. P. LOVECRAFT – Dünyaya Karşı, Hayata Karşı (Contre le Monde, Contre la Vie)” – Michel Houllebecq, Alfa Y., 136 s., 1. Basım, 2022.

 

 “Gösterişli bir intihar misali dalın hikâyeye…”

 

Kitabı ilk gördüğümde elimde olduğunu, okumuş olduğumu sandım. Meğer karıştırmışım. Yine Alfa’dan çıkan, W. Scott Poole’un “H. P. Lovecraft” kitabıymış hatırladığım. Zira kapak, kitap adı ve içerik benziyor. Kapağında Lovecraft ismini görüp almadığım Türkçe kitap yoktur. Bunu da hemen edindim ve okudum. Lovecraft, tüm kurgu eserlerini okuyup hakkında uzunca bir tanıtım yaptığım, kült bir isim. Belki de en çok emek verdiğim, en detaylı tanıtımdı… Yine de her okuma yeni bir şeyler katıyor. Bu kitabı yazan Fransız film yapımcısı, yazar, şair, aktör ve şarkıcı olduğunu öğrendiğim Houllebecq de Lovecraft eserleri üzerine güzel bakış açıları getiriyor.

Girişte Stephen King’den “Lovecraft’ın Yastığı” isimli bir ön yazı bulunması güzel sürpriz. 15 sayfalık bu bölümde King, bu kitaptan ve Lovecraft’tan bahsediyor. Çağdaş korku kurgusunun dünyaca meşhur ismi King’in eserlerinde özellikle “yaratık” karakterlerde Lovecraft’ın etkisi yadsınamaz. Bir aralar “Lovecraft’ın Yastığı” adlı bir öykü fikri gelmiş aklına. Eski eşyalar satan bir dükkânda Lovecraft’ın gerçekten yattığı yastığın satılıyor olması fikri üstüne kurgulayacakmış öyküyü ama maalesef hayata geçmemiş. Bu kısımda yazılanlar hakkında daha fazla bilgi vermemeyi tercih ederek okumanızı öneriyorum.

Daha sonra Houllebecq’in Önsöz’ü geliyor. Lovecraft eserleriyle tanışmasından, onun yarattığı mutlak materyalizm tabanlı mitostan etkilendiğinden bahsediyor. Kısaca neden Lovecraft hakkında bir kitap yazdığını aktarıyor. Daha sonra üç bölüm/başlık altında Lovecraft eserlerini ve hayatını ele aldığı asıl metne geçiyoruz. Lovecraft’ın ritüel edebiyatından, başka evrenler yaratmasından, ardından bazı yazarların devam ettirdiği bir tarz oluşturmasından bahsediyor. Edebi değeri konusunda ona biraz haksızlık yapıldığını, bazı eserlerindeki olağanüstü betimleme ve aktarım gücünü örnekleyen alıntılarla tartışıyor. Lovecraft eserlerinin nasıl okunması gerektiğini, sistematik şekilde aktarıyor. Klasik fantastik kurguyla Lovecraft kurgusunun farklı yönlerini belirtiyor. Özellikle Lovecraft öykülerinde hiç bulunmayan aşk-erotizm ve ekonomi temalarından bahsediyor. Tüm bunları yaparken, Lovecraft’ın hayatına, kişiliğine ve bazı anılarına da değinerek bağlantılar oluşturuyor. Gerisi için kitaba buyurun diyorum.

Edebiyat inceleme, araştırma, biyografi kategorisinde bir kitap olduğundan dolayı hakkında daha fazla yazmaya gerek görmüyor ve Lovecraft fanlarının kitabı kaçırmayacağını düşünüyorum.

 

“Zayıflık göstermeden, hayata kocaman bir Hayır deyin. İşte o zaman görkemli bir anıt göreceksiniz ve adlandırılamayan dengesizliklerden gelen uyarımların taşıyıcısı duyularınız, eksiksiz bir hezeyanın şemasını çizecek ki o da, tüm zamanların ağza alınamayan mimarisinde kaybolacaktır.”