KİTAP TANITIMLARIM 42.


“ERGENLİK YA DA MERHABA HÜZÜN” – Talat Parman, Bağlam Y., 142 s., 1. Basım, 2000.

“Benim ilk aşkım olmadı; ben ikinciyle başladım…” 

Hatırlıyorum… Heyecanı, tutkuyu, öfkeyi, arzuyu, dinmeyen dürtüleri, ilk cinsel ilişkiyi, aşkı ve acıyı. Aşkta yalnızca iki kişi olmayı, üçüncülerin olmadığı bir dünya ütopyası düşlediğimi hatırlıyorum. Oysa tüm ilişkilerim en az 3 kişilik oldu. Kiminde ben oldum o üçüncü, kiminde de birinci ya da ikinci… Ergenliğimi hatırlıyorum. Bedendeki değişimleri, bitmek bilmeyen enerjiyi, isyanı, bunalımı ve intihar düşüncelerini… Bunların birçoğunu artık hatırlamıyorum ama bazıları hala beni terk etmedi. Neyse ki mi demeliyim yoksa ne yazık ki mi?  

Yazar, orta öğrenimini Saint Joseph’te, tıp öğrenimini İstanbul Tıp Fakültesi’nde, psikiyatri uzmanlığını ise Üniversite Rene Descartes Paris 5'te tamamlamış. 1994 yılında İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Adolesan Bilim Dalında çalışmaya başlamış. 2001 yılında İstanbul Psikanaliz Derneği'nin kurulmasına öncülük etmiş. Paris Psikanaliz Kurumu ve Uluslararası Psikanaliz Birliği üyesiymiş.

Kitap, önsöz ve sunuş kısımları hariç 13 yazıdan oluşuyor. Bu yazılar çeşitli dergilerde yayımlanmış ve bazıları da sempozyumlarda sunulmuş. Yazıların ortak noktası ise ergenlikle ilgili psikanalitik teorilerle ilgili metinler olmaları. Kitabın kapağında da yer alan ve ona adını veren, Françoise Sagan’ın “Merhaba Hüzün” (Bonjour Tristesse) adlı kitabının tanıtımı ve psikanalitik yorumlamasının yapıldığı bir bölümle başlıyoruz okumaya. İlgili romanın kahramanı ergenlik çağındaki Sesil’in, dul olan babası ve sevgilileri, akabinde de üvey annesi ile olan yaşantısı üzerinden ergenliğe ve aile içi yaşananlara psikanalitik yorumlar getiriyor Parman. Daha sonraki bölümlerde ergenliğin ne olduğu, çocukluk ve yetişkinlikten farkları, psikanalizin ergenlikle ilgili çalışmalarının tarihçesi, pedagoji ve psikanaliz işbirliği, ergenlerle klinik görüşmelerde analistin yapması gerekenler, psikoterapi, ergenlikte suçluluk ve utanç duygusu, normalite, narsisizm, boşluk, benlik sorunsalı, aşk-cinsellik-ölüm, ensest, bedensel değişimler, Anoreksiya Nervoza, Bulimiya Nervoza, yas gibi konu ve topikler işleniyor.

Bölümlerin başlıklarını vermekle yetinip detaylara girmedim ama kitaptan neler öğrendiğimi özetleyeyim: Öncelikle ergenliğin, artık çocukluk da, henüz yetişkinlik de olmadığını ve o döneme ayrı bir psikanalitik yaklaşımda bulunulması gerektiğini gördüm. Psikanaliz tarihinde bu durumun daha sonradan farkına varıldığı ve çalışmaların sonradan yapıldığını okudum. Ergenlikteki bedensel ve ruhsal değişimde psikanalitik yansımaları edindim. İlk cinsel ilişki, ilk aşk ve ilk ölüm ya da ikinci doğumun yaşandığı ergenlik dönemimi hatırlayarak, orta yaşa merdiven dayadığım bu günlerde belki de kaybettiğim birçok şeyi hatırladım.

Kitap boyunca elbette Sigmund Freud, Anna Freud, Otto Rank, Winnicott, Lacan gibi birçok psikanalistin teorileriyle de karşılaşıyoruz. Özellikle ergenlerde görülen Anoreksiya ve Bulimiya Nervoza’nın oluşumu ve sürecinin işlendiği bölümler ayrı ilgi çekiciydi. Yazarın dili de, biraz psikanaliz biliyorsanız oldukça rahat ve anlaşılır. Kitabı okumak rahat yani. Beat Kuşağı’ndan bahsedilen son bölüm de ayrı ilginçti. Ne de olsa edebiyatın ergen isyanı değil mi yeraltı edebiyatı?

Sonuç olarak psikanaliz okumalarıma güzel bir katkı sağladı bu kitap. Kitabı bana hediye eden

 SEÇTİĞİM ALINTI:

 “Ergen aşkında, üçüncünün olmadığı bir ikili beraberlik hayal edilir. Oysa üçüncü daima vardır. Aşkı hem mümkün, hem de imkânsız kılan üçüncünün varlığıdır. Erişkinliğe geçerken bu da öğrenilir.  Aşk nesnesi bir gereksinim olarak ortaya çıktığında, beden ve düşünce bu gereksinim karşısında aynı hale gelirler ve acı duyulur. Aşkın sloganı ‘acı çekiyorum o halde aşığım’dır. Arzu nesnesine bu yoğun bağımlılık, onun kaybı söz konusu olduğunda, yeri doldurulamaz bir boşluk yaratır. Eros ve Thanatos sırt sırta ve yan yanadır. Bazı ergenler aşktan ölmek yerine, intihar ederek aşk yüzünden ölmeyi yeğlerler. Ölümden söz etmeden aşktan ve Ödipten söz etmek işte bu yüzden olanaksızdır.”


Yorumlar

SİZİN İÇİN ÖNERİLEN DİĞER İNCELEMELER