KİTAP TANITIMLARIM 123.

 

“BEYAZ İNSANLAR – KIZIL EL” (The White People – The Red Hand) – Arthur Machen, Laputa Y., 92 s. 1. Baskı, 2018.

 

“Büyük bir aziz olmaktan zordur, büyük bir günahkâr olmak.”


Daha önce yayınevinin diğer birçok kitabına ek olarak “Laputa Kitaplığı” diye bastığı serinin 2 kitabını tanıtmıştım; seriye devam ediyorum. Yine bir klasik korku kitabıyla karşı karşıyayız. 1863 doğumlu Galli yazar Machen’ın da daha önce “Yüce Tanrı Pan” adlı kitabını tanıtmıştım ve o kitap “Pan’ın Labirenti” filmine temel oluşturuyordu. Machen ayrıca Lovecraft’ın ve sonraki pek çok korku yazarının etkilendiği bir isimdir.

Kitapta, kitaba adını veren 2 adet öykü yer alıyor. İkisinde de ana karakterler 2 kişi. Eğitimli, orta üstü yaşlı iki erkek. Durum odaklı, aralarında doğaüstü konulardaki sohbetlerle başlıyor iki öykü de. Sonra değişiyor. İlk öyküde “Yeşil Kitap” adlı bir kitap giriyor devreye ve kitap içinde kitap okuyoruz, sonra geri dönüyoruz başladığımız duruma. Diğer öyküde ise olay dışarı taşınıyor, zaman ilerliyor ve mekânlar değişiyor. Bir cinayet davası ve çözümünü içeren polisiye bir yapıya dönüyor öykü.

İlk öyküdeki karakterlerin günah hakkındaki diyalogları ilgi cezbedici. Yeşil Kitap’ta ise dadısının kendisine anlattığı korku söylenceleriyle büyüyen yazarın çocukluğunda kendi başından geçen korkunç olaylar anlatılıyor. Bu anlatılar gerçekten korkunç. Taşranın ve eski inanışların dehşetli atmosferini duyumsadım. Özellikle “beyaz insanlar” ile karşılaşılan sahne imgesel olarak çok güçlü bir görüngü yaratıyor.

“Kızıl El”de ise bulunan cesedin hemen yanında duvara çizilmiş bir şekil ve çok eski çağlardan kalma çakmaktaşından bir bıçak, olayların çözülmesine ışık tutuyor. Bu şeklin ne olduğunu söylediğimde biraz gülebilirsiniz, zira bizim “nah” işaretimizin hemen hemen aynısı. Yalnızca, başparmak diğer dört parmağın tam ortasından, yüzük parmağı ve orta parmak arasından çıkarılıyor. Mano in fica adı verilen bu işaret Antik Roma’da Lemurya ritüelinin bir parçası olarak, ölülerin kötü ruhlarını kovmak için kullanılıyormuş. Brezilya’da kıskançlık ve nazar savuşturmak için kullanılan işaret, Portekiz’de ise iyi şanslar dilemek için yapılan bir jestmiş. Enteresan… Neyse, bu öykü de korku/gizem/polisiye tarzında, yine geçmişin gölgesinin olaylara düştüğü bir öykü. İlk öyküyü daha çok sevdim ama kişisel olarak.

Machen, klasik ve kadim tatları alabileceğimiz, güçlü korku imgeleri, temaları yaratmayı başaran önemli bir isim. Korku türünü seven herkese öneririm.

Yorumlar

SİZİN İÇİN ÖNERİLEN DİĞER İNCELEMELER